5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukatı sanık müdafi olarak tanımlamaktadır. Esasında bu tanımlamada müdafi olarak geçen ibarenin toplulukta avukat olarak bilindiği de gerçektir.  Şüpheli veya sanık olan kişiyi müdafaa eden kişi müdafi olarak belirtilmiştir.  orjinlegal olarak Türk Ceza Kanunu kapsamında işlenen fiiller sebebiyle açılan kamu davalarında avukatlık hizmeti vermekteyiz.

Bu kapsamda  şüpheli ve sanık müdafiliği,  Türk Ceza Kanunu kapsamında müşteki, mağdur ve katılan vekilliği, uzlaşmaya tabi suçlarda uzlaşma işlemlerinin yürütülmesi Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde soruşturma dosyalarının takip işlemleri, Fikri ve Sınai Mülkiyet suçları kapsamında sanık ve şikayetçi vekilliği, Sınai haklarla ilgili savcılıkta ve kollukta soruşturma işlemlerinin sağlıklı yürütülmesi, sulh ceza hakimliklerince verilen tutukluluk kararlarına itirazların yapılması, çek suçlarının takibi süreci büromuzda gerçekleştirilmektedir.

orjinlegal hukuk bürosu kuruluşundan bu zamana kadar geçen süre zarfında faaliyet gösterdiği ceza hukuku ve ceza yargılaması hukuku, uzmanlık alanlarındandır. Konusunda bilgi birikimine sahip avukatlarımız soruşturmanın başlangıcından kovuşturmanın sonuna kadar, sürecin her aşamasını büyük bir titizlikle takip ederek müvekkillerini temsil etmektedir.  Avukatlarımız müvekkilleri ile olan vekalet ilişkisini profesyonellikten ziyade samimi bir yaklaşımla onların yaşadığı psikolojisini anlayarak içselleştirmeye gayret ederler.

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu’na göre Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir. Ceza muhakemesinin en önemli ilkelerinden biri olan ve Latince “in dubio pro reo” olarak şeklinde ifade edilen cümledir.

Bu ifade “ şüpheden sanık yararlanır” ilkesi ile anılmaktadır. Bu ilke uyarınca, sanığın bir suçtan cezalandırılmasının temel şartı, suçun şüpheye yer vermeyen bir kesinlikle ispat edilmesidir. Öyle ki büromuz müvekkillerimizin masumiyetine olan inancıyla hareket ederken, isnat edilen suçtan aklanmaları için bütün hukuki tecrübesini ortaya koyar. Lehe olacak bütün delillerin toplanması için kapsamlı araştırmalar yaparak elde edilen deliller soruşturma ve kovuşturma aşamasında sunulur.