Bize Ulaşın: 0 (216) 550 97 33
Şüpheden kim yararlanır ?
Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu ve içtihatlar çerçevesinde ele alınmıştır.
03/02/2022


1. Giriş
Ceza yargılamasının temel amacı, maddi gerçeğe ulaşmaktır. Ancak bu arayış, keyfilikten uzak, sanığın haklarını güvence altına alan ve adil yargılanma ilkesini esas alan bir süreçtir. Bu bağlamda, ceza muhakemesi hukukunun en önemli ilkelerinden biri olan "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi (Latince ifadesiyle in dubio pro reo), suçluluğu sabit olmayan bir kişiye ceza verilemeyeceğini ortaya koyar.
2. İlkenin Tanımı ve Hukuki Dayanağı
"Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi, yargılama sonucunda sanığın suçluluğu konusunda kesin ve tam bir kanaat oluşmadığı durumlarda, hükmün sanığın lehine olacak şekilde kurulmasını zorunlu kılar.
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)’nda bu ilkeye doğrudan yer verilmemiş olsa da, CMK m. 223/2-e hükmü, bu ilkenin somut yansımasıdır:
"Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle beraat kararı verilir."
Bu hüküm, mahkemenin kuşku üzerine mahkûmiyet kararı veremeyeceğini açıkça ortaya koyar.
3. İlkenin Unsurları
Bu ilkenin doğru anlaşılabilmesi için şu unsurların altı çizilmelidir:
Kuşkunun Mahiyeti: Kuşku, sadece soyut ve dayanaksız bir ihtimal değil; yargılama sürecinde ortaya çıkan ve giderilemeyen, objektif temele dayalı bir belirsizlik olmalıdır.
Kuşkunun Niteliği: Kuşku, sanığın suçluluğuna ilişkin olmalıdır. Örneğin, delillerin yeterince açık olmaması, tanık beyanlarının çelişkili olması gibi durumlar buna örnek gösterilebilir.
Karar Üzerindeki Etkisi: Bu tür bir şüphe, mahkûmiyet kararı vermek için yeterli olmadığından, beraat hükmü ile sonuçlanmalıdır.
4. Yargıtay Kararlarıyla İlkenin Uygulaması
Aşağıda, Yargıtay’ın bu ilkeyi somut olaylarda nasıl uyguladığına dair bazı önemli ve güncel kararlar yer almaktadır:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2013/1-88 E., 2013/248 K., T. 15.10.2013
"Sanığın suçu işlediğine ilişkin delillerin kesin ve her türlü şüpheden uzak olması gerekir. Mevcut delillerle sanığın suçu işlediği sabit olmamış, şüphe sanık lehine yorumlanmalıdır. Bu nedenle beraatine karar verilmelidir."
📌 Bu kararda, olayın tek tanığının çelişkili beyanları nedeniyle mahkeme sanığın suçunu sabit görmemiş ve beraat kararı onanmıştır.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, 2016/6586 E., 2017/2323 K., T. 27.3.2017
"Ceza yargılamasında mahkûmiyet kararı verilebilmesi için vicdani kanaatin her türlü şüpheden uzak delillere dayanması gerekir. Şüpheyle mahkûmiyet olmaz."
📌 Bu kararda da, teknik delillerin yetersizliği nedeniyle oluşan şüphe sanık lehine değerlendirilmiş ve beraat kararı verilmiştir.
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, 2021/2584 E., 2022/3459 K., T. 10.05.2022
"Sanığın cezalandırılabilmesi için isnat edilen suçu işlediği hususunda tam bir kanaat oluşmalıdır. Kuşku varsa, bu kuşku sanık lehine yorumlanarak beraat kararı verilmelidir."
5. İlkenin Anayasa ve AİHM Bağlantısı
Anayasa'nın 38. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesi de bu ilkeyi dolaylı olarak güvence altına alır:
Anayasa m. 38/4: "Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz."
AİHS m. 6/2: "Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır."
Bu hükümler, "masumiyet karinesi" ile doğrudan bağlantılı olup, şüphe durumunda sanığın lehine karar verilmesini gerektirir.
6. Sonuç
"Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi, ceza hukukunun insan onurunu ve özgürlüğünü esas alan doğasının vazgeçilmez bir yansımasıdır. Modern ceza muhakemesi, failin cezalandırılması kadar, masumun korunmasına da odaklanır. Bu ilkenin yargı mercilerince doğru şekilde uygulanması, adil yargılamanın ve hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. Kuşkusuz, ceza yargısının en temel güvencelerinden biri olan bu ilkeye her koşulda bağlı kalmak, sadece sanığın değil, toplumun da adalete olan güvenini güçlendirecektir.
Kaynakça:
Ceza Muhakemesi Kanunu
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Daire Kararları
Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayıncılık
Prof. Dr. Feridun Yenisey, Ceza Yargılamasında Delil ve İspat, Oniki Levha Yayıncılık