Haksız el atmanın önlenmesi, ecrimisil davaları

Konu mevzuat çerçevesinde irdelenmiştir.

29/03/2024

green grass field under white clouds
green grass field under white clouds

Giriş

Mülkiyet hakkı, Anayasa’nın 35. maddesi ile güvence altına alınmış temel bir haktır. Bu hakkın ihlali durumunda başvurulabilecek önemli hukuki yollar arasında el atmanın önlenmesi davası (men’i müdahale) yer alır. Özellikle taşınmazlara yönelik haksız fiillerde, mülkiyet hakkının korunması için açılan bu dava, uygulamada ecrimisil talepleriyle de birlikte gündeme gelir. Bu yazımızda, el atmanın önlenmesi kurumunu, ecrimisil ile ilişkisini ve Yargıtay kararları ışığında güncel uygulamasını ele alacağız.

El Atmanın Önlenmesi (Men’i Müdahale) Davası Nedir?

El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkı sahibi kişinin, malına yönelik haksız müdahalenin durdurulması amacıyla açtığı bir davadır. Bu dava türü, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde düzenlenmiştir:

“Bir şeyin maliki, hukuk düzeni içinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarruf etme hakkına sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı her zaman istihkak davası açabilir; malına haksız olarak el atan kimsenin bu el atmasının önlenmesini dava edebilir.”

Bu hüküm uyarınca, malik olmayan kişinin mal üzerinde fiili hakimiyet kurması veya müdahale etmesi halinde malikin men’i müdahale davası açma hakkı doğar.

Ecrimisil ve El Atmanın Önlenmesi Arasındaki İlişki

Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle doğan tazminat niteliğinde olup, Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uyarınca talep edilir. El atmanın önlenmesi davası ile birlikte veya ayrı olarak açılabilir.

Yargıtay uygulamasına göre:

“El atmanın önlenmesi davası ile birlikte, müdahalenin sürdüğü dönem için ecrimisil istenmesi mümkündür.”
(Yargıtay 1. HD, 2020/3131 E., 2021/2450 K., T. 25.03.2021)

Ancak ecrimisil istenebilmesi için haksız işgalin kötü niyetli olması ve malik tarafından fiili kullanımın ispatlanması gerekir.

El Atmanın Önlenmesi Davasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  1. Davacı Sıfatı: Davayı yalnızca malik açabilir. Tapusuz taşınmazlarda ise zilyetlikten doğan koruma da mümkündür.

  2. Davalı Sıfatı: Müdahalede bulunan kişi veya kişiler aleyhine açılır. Bazen kamu kurumları da davalı olabilir.

  3. İspat: Müdahalenin varlığı, fiili olarak taşınmazın kullanımının engellenmesi veya zarar verilmesiyle ortaya çıkar. İspat yükü davacıya aittir.

  4. Zamanaşımı: El atmanın önlenmesi davalarında zaman aşımı yoktur. Ancak ecrimisil taleplerinde 5 yıllık zamanaşımı uygulanır.
    (Yargıtay 1. HD, 2017/5589 E., 2019/2361 K., T. 21.03.2019)

Yargıtay Kararlarıyla Uygulama Örnekleri

Tarla Sınırına Müdahale Örneği:

"Davacının taşınmazının sınırlarına davalının sera kurarak fiilen müdahale ettiği, davacının kullanım hakkının ihlal edildiği anlaşılmakla, el atmanın önlenmesine karar verilmesi yerindedir."
(Yargıtay 1. HD, 2019/1245 E., 2020/1886 K.)

Belediyenin Haksız Müdahalesi:

"Belediyenin taşınmazı park alanı olarak düzenlemesi, kamulaştırma yapılmaksızın el atma niteliğindedir. Davacının mülkiyet hakkının ihlali söz konusudur."
(Yargıtay 5. HD, 2018/2891 E., 2019/4322 K.)

Ecrimisil İspat Yükü:

"Ecrimisil talebinde bulunan tarafın, işgal süresini ve taşınmazın rayiç kullanım bedelini somut delillerle ispat etmesi gerekir."
(Yargıtay 1. HD, 2016/4321 E., 2017/1122 K.)

Sonuç

El atmanın önlenmesi davası, mülkiyet hakkının korunmasına yönelik en temel davalardan biridir. Bu davayla birlikte ecrimisil talebi de gündeme gelmekte olup, özellikle taşınmazların haksız kullanımının önlenmesi ve geçmişe dönük tazminat alınması açısından etkili bir hukuki yoldur. Uygulamada Yargıtay kararları, hem mülkiyetin korunması hem de ecrimisil hesaplamaları açısından önemli emsaller içermektedir.