Bize Ulaşın: 0 (216) 550 97 33
45 Gün Kuralı, Araç Teslim Süreci ve Online Stok Uygulamalarının Hukuki ve Pratik Yansımaları
Güncel gelişmeler nazarında konu ele alınmıştır.
28/05/2025
Giriş
Son dönemlerde otomotiv sektöründe yaşanan en önemli gelişmelerden biri, "45 gün kuralı" olarak bilinen düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte araç teslim süreçlerinde yaşanan değişimdir. Özellikle Tesla Türkiye gibi markaların online satış modeli üzerinden araçları hızla tüketmesi ve bu stok yönetiminin tüketici nezdinde yarattığı zorluklar, yeni hukuki tartışmaları da beraberinde getirmiştir.
Bu yazımızda; 45 gün kuralının hukuki niteliği, araç firmalarının online envanter sistemleri, Tesla Türkiye örneği ve tüketici açısından doğan sorunlar incelenecektir.
45 Gün Kuralı Nedir?
Ticaret Bakanlığı’nın düzenlemeleri çerçevesinde uygulamaya konulan 45 gün kuralı; araç satışı yapan bayilerin ya da distribütörlerin satış sözleşmesi yapıldığı tarihten itibaren 45 gün içinde aracı tüketiciye teslim etmesini zorunlu kılar. Bu sürede teslim edilmeyen araçlara ilişkin tüketici lehine çeşitli yaptırımlar söz konusudur.
Dayanak: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelikler, tüketicinin mağdur edilmemesi adına bu tür süre sınırlamalarına gidilmesini gerekli kılmıştır.
Tesla Türkiye Örneği: Envanterde Araçların Hızla Tükenmesi
Tesla, Türkiye pazarında klasik bayilik modelinden farklı olarak tamamen dijital bir satış süreci işletmektedir. Kullanıcılar web sitesi üzerinden araç konfigürasyonu yaparak sipariş oluşturmakta; ancak "stokta hazır araçlar" kategorisinde yer alan araçlar çoğu zaman saniyeler içinde tükenmektedir.
Hukuki Açıdan Ne Anlama Geliyor?
Tesla’nın teslim süresi, çoğunlukla envanterden seçilen araca göre şekillendiğinden "hazır araç" seçimi yapan kullanıcılar için 45 gün kuralı daha kolay uygulanabilirken,
Üretime özel siparişlerde teslim süresi uzayabilmekte ve bu noktada tüketici bilgilendirmesi büyük önem arz etmektedir.
Online Stok Sistemi ve Tüketici Açısından Zorluklar
Araç satışlarında online envanter sistemine geçilmesi, beraberinde şu sorunları getirmiştir:
Eşitsiz Erişim: Hızlı internet bağlantısı ve teknik bilgiye sahip olan kullanıcılar avantajlı konuma geçerken, diğer kullanıcılar her yeni envanter yüklendiğinde araçlara erişememektedir.
Şeffaflık Sorunu: Hangi araçların ne zaman stoğa gireceğine dair kamuya açık bir plan sunulmaması, tüketicinin belirsizlik yaşamasına neden olmaktadır.
İrade Serbestisi ve Tüketici Koruma İlkeleri: Sipariş sırasında tüketici, aracın teslim süresi, üretim aşaması ve özellikleri hakkında yeterli ve açık şekilde bilgilendirilmezse, bu durum ileride hukuki uyuşmazlıklara sebep olabilir.
Araç Firmaları Açısından Yükümlülükler
Otomotiv şirketlerinin:
Siparişin onaylandığı tarihten itibaren 45 günlük teslim süresine sadık kalmaları,
Teslimin gecikeceği durumlarda tüketiciyi önceden bilgilendirmeleri,
İade, cayma ve tazminat hakları hakkında açık bir bilgilendirme yapmaları
zorunludur. Bu yükümlülüklere uyulmaması halinde tüketici, Tüketici Hakem Heyetlerine veya Tüketici Mahkemelerine başvurarak hak arayışına gidebilir.
Sonuç ve Değerlendirme
Dijitalleşen satış sistemleriyle birlikte tüketicinin korunması daha da kritik hale gelmiştir. 45 gün kuralı, bu noktada tüketiciyi güvence altına alan önemli bir düzenlemedir. Ancak uygulamada, özellikle stoklu satışlarda yaşanan erişim problemleri ve teslim süresi belirsizlikleri, hem tüketici haklarının ihlaline hem de firmalar açısından itibar kaybına neden olabilmektedir.
Hukuk bürosu olarak, araç satın alma sürecinde teslim süresine uyulmaması, eksik bilgilendirme, sözleşme ihlali gibi konularda tüketicilere hukuki danışmanlık ve dava süreçlerinde destek sağlamaktayız.